Special A (çok tatliş bir anime, evet tatliş :D)



Uzun süredir yazmaya ara verdiğimin farkındayım, o yüzden şu an bilgisayar başına oturup kendimi zorladım "Artık bir şey yaz, bir şey yaz!" diye. Bu başlığı da attığıma göre kendimi ikna ettiğime inanıyorum :D

    Ha bu arada, bir süredir yazmamamın sebebine gelecek olursak; yeni bir şey izleyemedim maalesef, o yüzden yazmak için heveslendiğim hiçbir şey yoktu. Madem öyle eskilerden yazayım dedim, onları da uzun uzun yazacak kadar hatırlayamadığımı fark ettim. Böyle sekteye uğradı işte blog. Şimdi de hangi animeyi izlesem de buraya yazsam diye düşünerek harici belleğimi taktım, saatlerdir animelerimi didik didik ediyorum. Aydınlandım, resmen ışıklar çıktı gözlerimden, Special A'yı görünce. Ben bunu yazmayı nasıl da unutmuşum diye kendime uzuuun bir posta sövdükten sonra, artık yazmaya başlayabilirim =) Ayrıca, bu didiklemelerimin sonucunda, çoook önceden izlenmiş ama buraya yazılmamış bir sürü talihsiz anime buldum. O yüzden bir süre daha yeni hiçbir şey izlemeyip onlarla ilgilenmeyi planlıyorum. Eğer başarabilirsem, burası kısacık sürede minicik minicik anime tanıtımlarıyla dolacak demektir. Heh heh =)


    Bu gereksiz uzun girişten sonra artık başlayayım o zaman; bugünkü konumuz "Special A" isimli, çooook tatliş bir anime. Özetini türkanime.tv'den alıyorum, buyrunuz;




"Special A, son derece elit olan bir okuldaki en elit sınıftır; okulun en  iyi 7 kişisi bu sınıftadır. Ana karakterler olan Hikari ve Kei nin babası çok yakın amerikan güreşi arkadaşlarıdır. Bir gün Hikari ve Kei karşılaşırlar ve Hikari kendine güvenerek Kei'ye meydan okur ancak yenilir, bu Hikari'nin ilk yenilgisidir ve bundan sonra tek amacı Kei'yi yenmektir." (http://www.turkanime.tv/anime/special-a)

     Çok kısa bir özet vermişler, bunu ilk okuduğumda benim hiç ilgimi çekmemişti mesela. Benim sevdiğim animeleri bilen arkadaşlarım beni zorladılar "İzle bak çok güzel." diye, "İlgimi çekmedi." dediğimde de çok kızıyorlardı bana. Ben de sonunda yeter ki sussunlar diye izledim. Aman Tanrım didim! O nasıl bir birinci bölüm, nasıl tatlı karakterler, nasıl eğlenceli ve rekabet dolu bir anime anlatamam. Sonuç olarak çok sevdim, biliyorum ki siz de seveceksiniz =)



     Biraz karakterlerden bahsedelim o zaman; çünkü animenin konusu gerçekten özetteki kadar kısa; kısaca bu anime Hikari'nin Kei'yi yenemeyişinin hikayesi diyebiliriz. :D


  
    İşte Kei de bu. İstisnasız her şeyde birinci. Ben doğal olarak "Hikari"ci olduğum için Kei'ye çok sinir oluyorum. İzlerken göreceksiniz, insanın kılını bile kıpırdatmadan müthiş bir ukalalıkla bu kadar başarılı olabilmesi... Gerçi mükemmel bir karakter yaratmışlar, söyleyecek kötü bir şey bulamıyorum o yüzden. Anime evrenindeki aşık olunacak erkekler kategorisine de birinci olarak girmeyi başardı bence. :D















    Evet, çok belli di mi =) Bu da Hikari. İstisnasız her şeyde ikinci! Ama olsun gölümüzün birincisi diyerek devam edeyim ben. Babası Hikari'yi daha küçücükken spor yapmaya alıştırmış ve sonunda çok güçlü, hırslı, manyak bir kız yaratmış. Küçüklüğündeki şu dehşet gözlere bakar mısınız...
















    Sıradan devam edeyim o zaman; Jun Yamamoto ve Megumi Yamamoto. İkiz kardeşler. Çok sessizler ve çok kibarlar. Ama onlarla ilgili en çok sevdiğim şey; Megumi'nin hiç konuşmaması. Şarkı söylemeyi çok seviyormuş ve sesi zarar görmesin diye hiç konuşmuyor, her şeyi elindeki kağıtlara yazıyor. Ortaya da çok eğlenceli ve bazen bir o kadar da sinir bozucu sahneler çıkıyor tabii ki =)








 


    Her sınıfın olmazsa olmazı bir karakter var sırada, Tadashi. Obur, vurdumduymaz, eğlenceli, tembel ama zeki... :D O olmasa bu inekler sınıfı bir halta benzemezmiş bence.










    Bu resimlerde delirttiği kız mı? Akira. Sınıfın adeta annesi, sürekli çok güzel yemekler yapar, hepsinin her şeyiyle ilgilenir... En çok sevdiği arkadaşı da Hikari'dir. Tadashi ile de ısrarla anlaşamazlar ama onun yemeklerinin değerini de en çok Tadashi bilir; buna rağmen sürekli kavga etmekten de vazgeçmezler. Kavga etmek dediysem, Akira Tadashi'yi döver :D Ama iyi de anlaşıyorlar aslında, biraz kısırdöngü içindeler sanırım =)














     Ve geldik sınıfın daimi sonuncusuna, Ryu. Bence çok eğlenceli bir karakter olmuş bu. Hayvanlarla sinir bozucu derecede iyi anlaşıyor, o yüzden sınıfta her an her yerden evcil ya da vahşi garip gurup hayvanlar çıkabiliyor. Arkadaşları da korkuyor doğal olarak. Ryu'nun sevdiğim başka bir yönü ise, ikizlere çok değer vermesi. Çocukluktan beri beraber büyümüşler, Ryu da onları hiç yalnız bırakmayacağına dair söz vermiş. Onları hep koruyor ve onların yanından ayrılmıyor, ikisine de abi gibi olmuş yıllarca.















    Eveeeeet, kısa tutacağım dedikten sonra sizi yine resimlere boğduğum bir günün daha sonuna geldik! :D Blog için resimleri seçerken ben resmen saatlerimi harcıyorum ve çok eğleniyorum onlarla, sahneleri tekrar yaşıyorum filan... O yüzden çok oyalanıyorum, tekrar izleyesim geliyor her şeyi, gidip şimdi Special A izleyeceğim mesela, çaktırmayın :D Hadi beraber izleyelim! =)


Etiketler: , ,