Kimi ni Todoke


Romantik-komedi türünde, 2 sezonluk bir anime var sırada. Bunu henüz dün gece bitirdim o yüzden bu kadar tazeyken hemen yazmalıyım dedim. Zira bu animede önemli olan şey konusu değil de karakterleri hatta o karakterlerinin garip yüz ifadeleri. En dramatik ve gergin anda beni kahkaya boğdu o suratlar. Zaten bu yazımda da bolca resim olacak. Evet, başlayalım bakalım. Ha bu arada, animenin başından-sonundan herbir şeyinden bahsedeceğim, doğal olarak bu yazı spoiler içerir.


http://www.turkanime.tv/anime/kimi-ni-todoke'den konusuyla ilgili alıntı yapayım önce;

" *Shiina Karuho'nun Bessatsu Margaret'da yayınlanmış olan shoujo mangasından uyarlanmıştır.

Kuronuma Sawako mükemmel bir bayan başkarakterdir... Tabi bir korku filmi için. Kapkara saçları, uğursuz gülüşü ve sessiz yapısıyla bazen korku filmi karakteri Sadako'yla karıştırılır. Ancak onun bu korkunç dış görünüşünün altında, çok yanlış anlaşılmış bir genç kız yatmaktadır. Uyum sağlamak için çok çekingen biri olarak, tek istediği biraz arkadaş edinmektir. Ama sınıfındaki popüler bir çocukla arkadaş olunca çok daha fazlasını kazanacaktır-- kendine biraz düşman edinmek üzeredir!"

Demişler ve gayet de güzel özetlemişler bence, o yüzden aynısını almak istedim. Evet, kahramanımız Sawako ama niyeyse ben Sadako demeyi daha çok seviyorum. Bu tipiyle de bu ismi hakediyor zaten. :D Bu arada Sadako bu yüz ifadelerini bilerek yapmıyor, sadece gülmek için kendini zorladığında böyle oluyor.







Mesela burada Sadako sadece "günaydın" demek istemişti. =)





Bu utangaç ve garip kızımız Sadako, insanları bilinçsizce korkutmasına rağmen aslında çok iyi kalpli biridir. Herkes onun hayaletlerle konuştuğuna filan inanır da Sadako da hayaletlerle konuşamadığı için arkadaşlarını hayalkırıklığına uğratmaktan endişelenir mesela; dedikodular onun umurunda değildir, umurunda olan tek şey çevresindeki insanların mutluluğudur. Zaten arkadaş edinmesi de "Ben hayaletleri görmüyorum, sizin beklentilerinizi karşılayamadığım çok üzgünüm" gibi bir cümleyle insanlara yaklaşması şeklinde olmuştur. Ama bunlardan önce bahsetmemiz gereken biri var ki, öhöm öhöm, esas oğlan kendisi, Kazehaya Shouta. Buyrunuz bir görselle başlayalım:





Shouta, okulda çok popülerdir. Yok yok, öyle bildiğiniz gibi ukala-yakışıklı-zengin-çapkın popülerliği değil onunki, güleryüzlülüğünden ve herkese çok iyi davranmasından kaynaklı bir popülerlik. Kız-erkek hiç farketmez herkes ona bayılıyor, okul saatleri boyunca herkesi onun çevresinde gülerken görebilirsiniz mesela. E tabi bu özellik de ne oluyor, Sadako'nun en çok sahip olmak istediği özellik oluyor, evet bildiniz! Okulun ilk günü Shouta'nın Sadako'ya yol sormasıyla tanıştıkları günden beri (bu tanışmadan sonra bir daha konuşmamışlar ama olsun, sonradan önemli olacak bir sahne bu) Sadako ona hayran ama bir erkeğe duyulan duygusal bir hayranlık değil bu, onun gibi olma isteğinden kaynaklı bir hayranlık.

Sadako insanlara yardım etmeyi çok seviyor demiştim ya, bu huyu yüzünden okuldaki bütün gönüllü işleri (hani şu kimsenin yapmak istemediği ama birinin yapmak zorunda olduğu şeyler) üstleniyor her seferinde. Ama en son, derste sınıf öğrentmenleri yaz okulunda ona yardımcı olacak birini aradığında kimse istemiyor diye yine Sadako atlıyor ortaya ve başından beri onunla aynı sınıfta olan Shouta daha fazla dayanamıyor ve bu işleri hep Sadako'nun yapmasının ona haksızlık olduğunu düşündüğünü söylüyor. Böylece çiftimiz konuşmaya başlıyor.


 Bu arada Shouta'dan cesaret alan Sadako arkadaş edinmeye çalışıyor ve yanlarına gidip konuşarak  Ayane ve Chizuru ile arkadaş oluyor gibi oluyor (bu oluyor gibi oluyor kısmı önemli, "arkadaşlık" tanımı bir süre sonra çok iş açacak başlarına). Daha sonra sınıfta  kura çekilerek sıra değişimi yapılıyor ve kimse Sadako'nun etrafında oturmak istemiyor çünkü onun lanetli olduğunu düşünüyorlar, ondan korkuyorlar vs. Amaa cesur yürek Shouta'mız bu kuralı bozarak kıpkırmızı bir suratla sırasını alıp Sadako'nun yanına oturuyor.



Daha sonra Ayane ve Chizuru da (Sadako'nun "ben hayaletleri göremiyorum ki" tarzı konuşmasıyla ilk yaklaştığı kızlar) kurayı boşverip Sadako'nun yanına oturuyorlar. Haaa Chizuru'nun ortaokuldan arkadaşı olan Ryu'yu da unutmayalım tabi. Eveeet artık kızımızın arkadaşları var! (Hepsinin o sıralara ilk oturdukları an bu ama resimde Chizuru'nun yüz ifadesine takılmayınız, en güzel bunu bulabildim. Hem onu da izleyip görün artık di mi :D)


Bundan sonra çok fazla anlatabileceğim bir şey yok aslında, Sadako'nun bu arkadaşları sayesinde çevresi daha da genişliyor, arkadaşlarıyla dışarı çıkmaya da başlıyorlar falan filan. Ama Shouta'yla olan ilişkisi dillere destan bir hal alıyor. Bir çift bu kadar mı kavuşamaz diye yastıkları parçalayasınız geliyor mesela! Tam tersi olması gerekirken Sadako'nun utangaçlığı Shouta'ya da bulaşıyor ve çocuk kıza aylarca açılamayacak hale geliyor. 






Hani şu soldaki rsim var ya, uzun süre görüp görebileceğiniz tek romantizm bu olacak! :D







Tabi bu arada farklı dedikodular da çıkıyor, abuk sabuk olaylar da oluyor ama onları es geçerek sadece bir karaktere değinmek istiyorum ki bence çok önemli; o da Kurumi. Evet gördüğünüz gibi Kurumi çok güzel ve çok da popüler. Ve olmazsa olmazı var ki, ortaokuldan beri Shouta'ya aşık! Ama bunu hep içinde gizli tutmak zorunda kalmış ve o kadar sevmiş ki Shouta'yı, onun için her şeyi yapacak hale gelmiş. Birkaç kere işleri bozuyor tabi ki, Sadako'dan nefret ediyor, bir sürü şey yapıyor ama o kadar usta ki kimse ondan şüphelenmiyor ve uzun süre iyi-güzel-popüler kız olarak hayatına devam ediyor. Evet sonra foyası ortaya çıkıyor ama o kadarını anlatmayayım.


Şimdi biraz resime boğmak istiyorum buraları ki o güzelim tasarım harikası suratları siz de görün! =)















 



Şimdilik bu kadar yetsin hadi :D 2. sezondan da kısaca (!) bahsedeceğim ama öncesinde 1. sezonundan söylemek istediğim ayrıca bir şey var, Chizuru ve Ryu. Sevgililer mi? Hayır. Ama aynı sokakta büyümüşler, çok yakınlar ve Chizuru Ryu'nun abisine platonik bir şekilde aşık. Tabi bu arada Ryu da Chizuru'ya aşık ama bunu kimse bilmiyor, Chizuru'nun abisini sevdiğini bildiği için de sadece bekliyor, ona bir şey söylemiyor. Chizuru'nun bu amansız aşkı önce bayağı bir sorun oluyor ama sonra Ryu'nun abisinin düğününde (evet adam 24 yaşında ve sevdiği kadınla evleniyor doğal olarak, kendinden neredeyse 10 yaş küçük Chizuru'yu napsın), işler biraz çözülüyor gibi oluyor.  Çünkü Ryu'nun abisi (evet ismini unuttum!), Chizuru'nun ona olan ilgisinin farkında ama Ryu'nun da Chizuru'yu sevdiğinin farkında. Ve Chizuru ile Ryu'nun ileride sevgili olacağından o kadar emin ki böyle şeyleri hiç dert etmiyor. Haklı mı ki acaba? =)






Düğünden elimizde kalan tek resim de işte bu. Chizuru gerçekten de artık o takıntı halinde olan sevgisini aşmış gibi görünüyor değil mi?





Tabi bunu aşana kadar neler çekti, Ryu'ya da neler çektirdi bir ben bilirim! Nasıl etkilenmiştim nasıl ağlamıştım Ryu'nun çaresizliğine. Evet, Ryu'nun çaresizliğine çünkü Chizuru ısrarla anlamayarak "ben senin abini seviyorum bööhüüüü" şeklinde Ryu'nun kollarına atlıyor. Garibime de teselli etmek kalıyor napsın. Abisine sinirli tabi, Chizuru'nun onu sevmesine de sinirli o yüzden defalarca kavga ettikleri oluyor. Ama dediğim gibi zamanla atlatıyorlar ve araları eskisinden de iyi olmaya başlıyor. Ha bu resim mi? Ryu'nun Chizuru'ya "seni seviyorum" dediği sahne mi ne? =)


Dönelim beceriksiz çiftimize, Sadako ile Shouta, 1. sezonun sonunda çok yakın hale geliyorlar. Sadako'nun daha önce bir cep telefonu yokmuş çünkü asosyalliğinden dolayı ihtiyacı olmamış hiç :D Ama bu arkadaşlarıyla sık görüşmeye başladıkça babası ona bir cep telefonu alıyor ve bakınız benim bayıldığım çocuk Sadako:


Tabi ki çok seviniyor telefonuna ve aldığı ilk numara da Shouta'nınki oluyor zaten. Bu arada e-posta adresini yazmak istiyorum, "Sadako değil Sawako" şeklinde bir adresi  var :D İçine oturmuş garibimin. Ama o benim için hep Sadako olarak kalacak.



Daha sonra arkadaşlarının bin bir dümeni sayesinde ilk defa başbaşa buluşmayı başardıklarındaki halleri ise bence çok tatlı. Tabi ki Ayane ve Chizuru'nun yaptığı makyaj da çok tatlı =) Haa aşağıdaki romantik görünen sahne mi? Sadece Sadako'nun ayağı kayıyor. Bir şey beklemeyin :D






Bu buluşmada birbirini biraz daha tanıyan çiftimizin artık birbirine açılacaklarını düşündüğümüz 2. sezonda ise bize öyle bir kazık atıyorlar ki! Sevgililer gününde kızlar hoşlandıkları erkeklere çikolata verirlermiş ve Sadako bir sürü çikolata yapıp herkese vermesine rağmen utancından bir türlü Shouta'ya veremiyor. Tabi bunda Kurumi'nin de payı var ama neyse. İşte meşhuuurr çikolatalar:

 



 Sonuç olarak bu hata yüzünden bu tatlı çiftimiz gittikçe birbirinden uzaklaşmaya başlıyor. Araya garip garip insanlar giriyor, her kafadan bir ses çıkıyor filan. Bu uzaklaşma son bölümlere kadar sürerek insanı çileden çıkarıyor! Hatta Ayane de çileden çıkıyor ve benim de içimden geleni yapıyor :D (tabi fayda etmiyor o ayrı).




Yeni sezonda sınıflar da karıştırılıyor ve sıralar değişiyor. Kurumi gibi çiftimizin kavuşmasını engelleyen karakterlere bir yenisi daha ekleniyor; Kento. Sadako'nun yanına oturuyor, hep onunla ilgileniyor, onu güldürmeye çalışıyor, sürekli iş çevirip Sadako ile Shouta'nın arasını bozuyor... Shouta da onu kıskanıyor tabi ki.






 




 Bu kadar karışıklığa rağmen  sonunda mı ne oluyor? =)







İşte bu oluyor. Evet evet gerçekten başarıyorlar!



 




Madem bu anime zor da olsa mutlu sonla bitiyor ben de bu yazıyı Sadako'nun o altın değerinde olan gülümsemesiyle bitireyim o zaman (gülümsemeye çalışınca korkunç oluyordu ve beceremiyordu ya, sadece Shouta'ya farkında olmadan mükemmel şekilde gülümsemeyi başarıyordu):








Not: Bu yazı ne kadar uzun olmuş ya, neredeyse iki saatimi almış bunu yazmak (resimleri seçmek de bunun içinde :D). Özet yazmaya çalışmıştım aslında ama abartmışım galiba. Umarım pes etmeden okursunuz, ya da sadece resimlere bakıp siz de izlemek istersiniz belki, belli mi olur? =)


                 


Etiketler: , ,