
Animelere sarmışken devam edeyim ben. Bu sefer sıra geldi Kaichou Wa Maid-Sama'ya. Komedi ve romantizm türünde olan bu anime, benim neredeyse en sevdiklerimden biri. Ara sıra rastgele bölümler açıp izliyorum ki bu açıdan HIMYM ya da Friends tadında oldu benim için. Animenin aşırı boğucu bir romantikliği yok ve zaten romantizmin hep daha fazlasını bekleyerek izliyorsunuz. Benim beğendiğim kısım, komedisiydi. Özellikle de çizimleri ve seslendirmeleri o kadar komik ve bazı sahnelerde o kadar cuk diye oturuyor ki gecenin köründe kahkaka atmışlığım çoktur bunu izlerken.

Önceden erkek lisesiyken karma lise haline gelmiş bir okulda geçiyor olaylar. Okulun kız öğrencilerinden Misaki Ayuzawa, okuldaki erkek zorbalığından artık bıkmıştır ve bunu değiştirerek okulu kızlar için daha güzel bir yer haline getirmeye çalışır. Öğretmenlerinin gözüne girerek öğrenci konseyi başkanı seçilir ve okulun erkek öğrencilerine adeta kök söktürmeye başlar. Zamanla erkeklerin korkup çekindiği "erkek düşmanı bir kız" haline gelmiştir. Fakat bu sert mizacının altında bir sırrı vardır Misaki'nin; bir kafede part-time olarak çalışmaktadır. Bunu kimsenin bilmesini istemez çünkü kafe, hizmetçi kıyafeti giyerek hizmet etmesi gereken bir yerdir ve orada bu şekilde çalışmaktan utanmaktadır. Okulun popüler erkek öğrencilerinden Usui'nin Misaki'yi orada görmesiyle animemizde olaylar başlar.
-Spoiler-!!!
Misaki'nin kafede çalışırken yaşadıklarını, çalışma arkadaşlarını çok sevdiği için onları korumak uğruna her şeyi yapmasını sevdim ben. Ama daha çok okuldaki zorbalığını, kızları ölesiye korumasını sevdim. Kızlar için her şeyi daha kolay hale getirmek uğruna erkek öğrencilerin hepsini bıktırmasına pozitif ayrımcılık diyebilirsiniz belki ama Misaki, Usui ile yaşadıklarından sonra değişmeye başlıyor ve okuldaki diğer erkeklerle arkadaşlıkları da güçlenince onlara biraz daha insaflı davranıyor. Ama bu anlattıklarım animenin sadece tuzu biberi. Asıl önemli olan Usui'nin Misaki'nin dibinden hiç ayrılmayışı, bütün zamanını ve enerjisini ona harcayacak kadar onu çok sevmesi ve Misaki'nin bunu inatla görmemesi ya da utangaçlığından görmek istememesi. Animenin son bölümleri o kadar romantik ki anlatamam. Hele ki birbirlerine aşklarını itiraf edişleri... Kendimi Misaki'nin yerine koydum -ki bütün animeyi onun çekingenlikleri ve inadı yüzünden kafamı duvarlara vurarak izlemiş olsam da- Usui'ye karşı hissettiklerini itiraf ettiğindeki cesareti bende bile yokmuş aslında. Kısacası birbirini gerçekten seven ve aşırı didişen, müthiş eğlenceli bir çift var karşımızda.
Bunun yanı sıra Misaki'nin ailesini de çok sevdim ben, özellikle kız kardeşini. Ailenin maddi durumu iyi değil, babaları onları borç içinde terk edip gittiği için çok sıkıntı çekiyorlar. Misaki'nin kız kardeşi Suzuna Ayuzawa, aile gelirine katkı sağlayabilmek için bulduğu her ödüllü yarışmaya katılır ve bunu ödülün ne olduğunu hiç umursamadan yapar. Hepsini kazanır o yüzden eve her zaman garip garip kolilerde hediyeler, hiç akla gelmeyen yiyecekler gelir. Bir seferinde kilolarca karpuz kazanmış, annesi ve Misaki birkaç gün evde olmadığı için önce onlara ayırmaya çalışmış ama sonra karpuzların bozulacağına karar verip ve dayanamayıp çoğunu yemiştir. 2-3 bölüm boyunca Suzuna'nın aynı yerde aynı sahnede karpuz yiyişini görmek çok eğlenceliydi. Hele ki yerken çıkardığı "hoşi hoşi hoşi" sesleri... :D
-Olumsuz spoiler-
Bütün bu güzelliklerin yanısıra, bir sosyolog olarak, eleştirmek istediğim şeyler malesef ki var. Misaki'nin çalıştığı kafeden bahsetmek istiyorum. Kafede kızların hizmetçi kıyafetleri giymek zorunda olmalarının ve gelen erkek müşterilere her zaman onların hizmetçisiymiş gibi davranmalarının kadına verdiği zararı görüyorum orada ben. Kadın bedeninin seks objesi olarak kullanılmasından artık hepimiz bıktık. Bu anime de bence bunu yapıyor. Zira Japonya'da gerçekten böyle yerlerin olduğunu duydum. Bu da, hizmet sektöründe, kadınların sadece dış görünüşleri uğruna çalıştırıldıklarını gösteriyor. Daha fazla para kazanabilmek adına kadın bedeninin pazarlanmasıdır bence bu. Neyse, bu kadar karamsar sosyolog bakış açısı yeter diyorum, çünkü ben bloğu bunun için açmamıştım ama tabi ki söz konusu kadın olunca kendimi tutamıyorum, bahsetmeden geçemedim.
-Spoiler'ın sonu- :D

Sonuç olarak eğlence ve aşk arıyorsanız kesinlikle en başta izlenmesi gereken animelerden biridir Kaichou Wa Maid-Sama. Hala sahneleri aklıma geldiğinde beni kendi kendime gülümsetmeyi başarır, "bkz: sapık uzaylı". :D Ancak sinir krizi geçirdiğim anlar da o kadar çok ki onlar için kısaca "Aptal Usui!" demek istiyorum. =)
Unutmadan söyleyeyim, sadece bir sezonu var bunun fakat konu yarım kalıyor, devam sezonun gelmesi gerekiyormuş ancak uzun süredir yok, gelir mi bilmem. O yüzden izlediğiniz final, bana yetmediği gibi, size de yetmeyecek çünkü binlerce soru bırakıyor kafalarda. Ben okuma fırsatı bulamadım ancak mangası devam etmiş ve final yapmış, benden söylemesi. Ayy o kadar anlattım ki ağzımın suyu aktı, gidip bir tane izleyeyim bari. :D
Etiketler: anime, Kaichou Wa Maid-Sama, komedi, romantik