Arşiv, Harry Potter

    Arşivlik serilere devam ediyorum şimdi. Seri demişken, hepinizin ilk aklına gelen neydi? Harry Potter tabi ki! En güzelini sona sakladım, evet. Neresinden başlayayım ki, neresinden anlatayım? Şuradan başlayabilirim; böyle müthiş bir karakter çözümlemesi ben ömrümde görmedim. Lily Evans, James Potter, Sirius Black, Remus Lupin hatta Peter Pettigrew yani nam-ı diğer Kılkuyruk ve daha nicesi... Ama beni en çok etkileyen bu karakterlerin dostluğuydu. Ukalalıkları, zekilikleri, birbirleri için her şeyi ama her şeyi yapabilmelerine hala her okuduğumda şaşırırım. Tabi bu fedakarlık kısmına Kılkuyruk'u dahil etmiyoruz. Remus'un çektiği acılar, Sirius'un o berbat ölüm yiyen ailesi, peki ya James ile Lily'nin aşkı?

    Ama şimdi dürüst olacağım, en sevdiğim karakter Severus Snape'tir benim. Onun cesaretinin yarısı bende olsa keşke. Ya da sevgisinin... O nasıl bir karşılıksız aşktır, hem de yıllarca süren! Gözlerinin önünde sevdiği kadının Potter'la olması hatta ondan çocuğunun olması ve Severus'un bu çocuğu ölene kadar korumaya çalışması nasıl bir acıdır kim bilir... Potter'a benzeyen ama Lily'nin gözlerine sahip olan bir çocuk... Severus ölürken bile o gözlere bakmak istemişti hatırlarsınız. Severus'un öldüğü an bile hala Lily'yi seviyor olması... Evet hatalar yaptı ama bu kadar cezayı hak eden hatalar mıydı onlar? Duyduğum bir rivayete bel bağlamış durumdayım; Lily, Severus karanlık sanatlarla ilgilendiği için onunla birlikte olmadığını söylemiş. Ne acı di mi? Kendin olmaktan vazgeçersen seni sevebilecek bir kadını nerdeyse doğumundan ölene kadar sevmek... Hayır bu nasıl bir karakter çözümlemesidir arkadaş! Her şeyi geçtim, sırf bu ayrıntılar yüzünden tapıyorum ben bu seriye ve J. K. Rowling'e.

    Sirius'un karanlık ailesine ne demeli? Bellatrix Lestrange'in psikopatlıkları, efendisine adeta aşık olması, insanlara çektirdiği işkenceler... Ama beni en çok kızdıran, Sirius'u öldürmesi tabi ki. Okuduğumda ağlamıştım. Arada aklıma gelir, duygulanırım. Onların bir roman kahramanı olduğunu unuttum evet, benim için gerçek onlar. Bir de Sirius'un kardeşini çok sevmiştim, Regulus. Daha 17 yaşındayken herkesten habersiz Voldemort'a ihanet etmek nasıl bir cesaret ister? Slytherin madalyonunu nasıl çaldığını hatırlarsınız. Voldemort, Reg'in ona ihanet ettiğini farkettiğinde onu öldürür ama naptığını nerden biliyordu? Yıllarca madalyonu yerinde ve güvende zannetti. Hatta bu madalyonu Reg'in aldığından Dumbledore'un bile haberinin olmaması ne demek? O madalyonu alabilmek uğruna öldü Dumbledore, o aptal iksirin etkisinde kaldığı için (Tamam bir gün ölecekti zaten ve ölmesi gerekiyordu ama yine de erkendi ve sahte bir madalyon yüzündendi işte).


    Buradan yine Severus'a geliyorum, Dumbledore'u öldürmek zorunda kalmasını ve sonrasında bir hain gibi kaçmasını hazmedemiyorum ben. Aslında 15 sene önce Dumbledore'a bağlılık yemini etmiş ve kendini adeta ona satmışken, Voldemort'un en sağlam adamlarından biri sanılmasını hazmedemiyorum. Tabi ki yaptıklarını öğrendiler, ona minnettarlar, Harry çocuğuna onun ismini koydu filan. Ama bütün bu gecikmiş şükranlar onu bize geri getiriyor mu?


    Hadi biraz da Voldemort'u konuşalım. Tom Marvolo Riddle. Evet çok karanlık bir büyücü, Hitler gibi safkan ve mükemmeliyet takıntılı, öldürmeyi seven vs kötü bir karakter işte. Ama onun öncesi? 15 yaşındaki Tom'un hayatı ne olacak? Sevgisiz büyümesi, yalnız büyümesi, berbat ailesi... Voldemort'u Voldemort yapan şeyler sadece karanlık büyüye yatkın olması mı, Slytherin'li olması mı, yoksa Çataldili konuşabilen safkan karanlık büyücü kanına sahip olması mı? Bence hiçbiri değil. Burada Dumbledore'u taklit etmiş gibi olacağım ama o çocuğun sevgisizliği yüzünden bence bütün bu yaşananlar. Tamam karanlık bir yanı var kabul ediyorum; ölümsüz olabilmek uğruna 7 insanı öldürüp ruhunu parçalara ayırması insanı dehşete düşüren bir şey ama ben yine de onun çocukken bir saflığı olduğunu bilmek isterdim işte. 


    Off söylenecek ne çok şey var. Ama hepimiz her şeyi biliyoruz zaten değil mi? Ben sadece hissetiklerimi yazmak istedim, o karakterleri gerçekten yaşamışlar da ölmüşler diye algılıyorum ben hep. Benim için sadece roman karakteri değil onlar. İnsanın hem iyi hem de karanlık yanlarının birleşimi bütün bunlar. Hepimizin içinde bir Voldemort var mesela, önemli olan da onu ne kadar bastırabildiğimiz değil mi? Peki hepimizin içinde ne kadar Severus Snape var?

Etiketler: , , ,