Arşiv, Dedikoducu Kız


    Seriyi zor toparlamaktan bahsettim madem, sıradaki serimiz Gossip Girl! Nam-ı diğer Dedikoducu Kız. Bunun da ilk kitaplarını çok küçükken buldum ve anında aşık oldum kitaplara! Serena'yı hem kıskandım hem de nefret ettim mesela, Nate'in pisliklerini sevmedim, daha birçok şey var söylenecek  ama Blair bir başkaydı benim için. Blair'in yaşadıklarına rağmen dimdik ayakta durmak zorunda olmasını çok sevdim ben; Serena'dan intikam almasını ama bu sürede en yakın arkadaşının da hep Serena olmasını sevdim, bir yerlere gelebilmek için her seferinde Serena'yla savaşmasını sevdim, Nate'e duyduğu saf aşkı sevdim ama Nate'i hiç sevmedim mesela. Bu liste böyle uzar gider.

    Kitabı zor toparlamaktan bahsediyordum ben; yazar güncel olarak yazmaya devam ettiği için 2şer 2şer alıp birkaç sene beklemek zorunda kalıyordum hep. Ama bunlara ulaşmam zor olmadı, çıktığı gibi hiç düşünmez alırdım. Sadece beklemek sıkıcıydı. Üstelik onca sene beklediğin şeyin sonunda yaşanan hayal kırıklığına ne demeli? Evet evet doğru anladınız, başından beri merak ettiğimiz şey aynı di mi, dedikoducu kız kim? Cecily Von Ziegesar yaptı yapacağını, sonunda hepimizi merakta bıraktı. Dedikodcu kızın kimliğini açıklamadı.

        Kitabın sonuna şimdi tekrar baktım da, dedikoducu kızın çok güzel bir mesajı var, paylaşmak istiyorum;


"Hepimiz çok önemli bir hayat dersi aldık: Hepimiz birbirimize sandığımızdan çok fazla benziyoruz. Hepimiz kırık kalpler, çılgın oda arkadaşları, boktan aileler, kötü notlar ve hayatı (berbat ve ürkütücü kabul edin), enteresan kılan diğer önemsiz detaylarla boğuşmak zorunda kaldık. Dolayısıyla artık biraz büyümek adına, lise hayatınızı cehenneme çeviren kıza sarılın. Size haber vermeden kıçınıza tekmeyi basan ve sonra da en yakın arkadaşınızla çıkan oğlanı affedin. Böylece sadece düşmanı yakında tutmakla kalmayacaksınız, belki yeni bir arkadaş bile edinebilirsiniz. Hadi, bir kez olsun hepimiz öpüşüp barışalım. Kim bilir yarın daha neler getirecek?"


Çok tatlı değil mi? =)

Etiketler: , , , ,